İBÂDETLERLE ALAKALI HUTBELER
KONULAR
1- HELAL KAZANÇ
2- DUA İBADETTİR
3-
4-
5-
6-
1- HELAL KAZANÇ
بِسْمِ اللهِ الْرَحْمَنِ الْرَحِيمِ
يَآ اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الاَرْضِ حَلاَلاً طَيِّبًا
“Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin!”
Muhterem Müminler!
Müslümanın en başta gelen vazifelerinden birisi, Cenab-ı Hakk’ın rızası istikametinde helal sınırlar içinde yaşamak ve helalinden kazanmaktır. Allah Teala bizi imtihan etmek için bazı şeyleri helal, bazı şeyleri haram kılmıştır. Ayrıca Yüce Rabbimiz bir çok emir ve yasağını da sırf bizim iyiliğimiz, dünya ve ahiret mutluluğumuz için koymuştur.
Muhterem Müminler!
Bu konu ile ilgili olarak Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin!” [1] Bir başka Ayet-i Kerime’de de Peygamberlere hitaben “Ey Resuller! Helal olan şeylerden yiyin ve salih ameller işleyin. Çünkü Ben sizin yaptıklarınızı pekala bilirim." [2] buyurarak helal olanlardan yenilmesini ve güzel işlerle dünyada Allah’ın rızasına uygun yaşanmasını istemiştir. Bu Ayet-i Kerime’deki dizilimden, güzel amel işlemenin temelini helal ve temiz lokmanın oluşturduğunu anlayabiliriz. Konu ile ilgili diğer Ayet-i Kerime’lerde de Yüce Rabbimiz; “Yerde hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için geçim vasıtaları yarattık” [3] -“Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan rızkınızı isteyin. Allah’ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.” [4] buyurarak bize helal ve temiz rızıklardan istifade etmeyi, yeryüzünde birçok helal rızık temin etme ve geçim vasıtaları bulunduğunu, yeryüzüne dağılıp Allah’ın lütfundan bunları istememizi emretmektedir.
Konu ile ilgili Peygamber Efendimiz de (s.a.v.); “En faziletli amel helal kazançtır.” [5] “En temiz ve üstün kazanç, kişinin el emeği ve her türlü dürüst alış verişten kazandığıdır.” [6] buyurarak bizlere el emeği ve alın teri ile kazanmayı ve dürüst bir ticaretle meşgul olmayı tavsiye etmiştir.
Değerli Müminler!
Yüce Rabbimiz Kuran’da; “(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız (itaat ve ibadetleriniz) olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!” [7] buyurarak, biz müminlerden ibadet ve dualarımız sebebiyle razı olacağını belirtmiştir. Ancak sevgili Peygamberimizin şu uyarısı ise ibadet ve dualarımızın kabul olması için, neye dikkat etmemiz gerektiğini cok açık bir sekilde göstermektedir: “Bir kimse uzun bir yolculuğa çıkar. Saçı başı darma dağınık, (yüzü gözü) toza toprağa bulanmış bir vaziyette ellerini semaya uzatarak: “Ya Rabbi! Ya Rabbi!” diye dua eder. Halbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır. Böylesinin duası nasıl kabul edilir?” [8] Sahabe Efendilerimizden Abdullah b. Ömer (r.a.)’ın şu sözleri de oldukça düşündürücüdür: “Namaz kılmaktan yay gibi olsanız, oruç tutmaktan çöp gibi olsanız (yani zayıf düşseniz) bile, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez.” [9]
Muhterem Müslümanlar!
İmanı kalbine sindirmiş bir müminin düşüncesi, nasıl olursa olsun sadece para kazanmak değil; helalinden kazanıp helal yollarda harcamak olmalıdır.
Hutbemi Yüce Rabbimizin şu uyarısı ile bitirmek istiyorum: “Ey iman edenler! Eğer siz sadece Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin” [10]
[1] Bakara, 2/168.
[2] Mü'minun, 23/51.
[3] Hicr, 15/20.
[4] Cum’a, 62/10.
[5] Münavi, Feyzul-Kadir, 2/26.
[6] Camiussağir Hadıs No: 1122.
[7] Furkan, 25/77.
[8] Müslim, Zekat, 65.
[9] İhya ter. 2. c. sh. 239.
[10] Bakara, 2/172.
Yaşar KAPKARA
DİTİB Sulzbach Camii Din Görevlisi
NOT: BU HUTBEM 24.06.2011 TARİHİNDE DİTİB'İN HUTBE SAYFASINDA YAYINLANMIŞTIR.
KONULAR
2- Dua İbadettir
بِسۡمِ ٱللهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
وقال النبي صلى الله عليه وسلم
يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ وَلاَ تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ
Şu Mübarek Meka’nın Kıymetli Misafirleri, Değerli Müminler!
Ne mutlu bizlere ki Müslüman bir beldede Müslüman bir ana babadan dünyaya gelmişiz. Sıkıştığımızda, zorda kaldığımızda, strese girdiğimizde, yöneleceğimiz, yalvardığımız ve bizi rahmetiyle sükunete erdiren bir Rabbimiz var. Biz de ona gönülden inanmış ve bağlanmışız.
Değerli Müslümanlar!
İnançtır insana irade veren. İnançtır insana hayat veren. Ve inançlarımızdır bizlere istikamet ve yön veren. O halde inançlarımızı arındıralım ve bu geçici âlemde, kalıcı olan, hayırlı amellerimizi artıralım. Fitnenin, isyanın, günah yollarının, güvensizliğin, bencilliğin, vurdumduymazlığın arttığı bir zamanda yaşıyoruz. Şu koskoca şehirde, binlerce insan arasında yaşamamıza rağmen, bazen yapayalnız ve çaresiz kaldığımız oluyor. Hangi durumla olursak olalım, Rabbimiz’in cc daima bizimle olduğunu asla unutmayalım. Yeter ki biz, O’nun rızasını talep edelim. O’nun yolunda yürümeye gayret edelim.
Bu hususta yüce Rabbimiz, hutbemin başında okuduğum Ayeti Kerime’de, biz Mümin kullarına şöyle müjde verir: “(Resûlüm!) Kullarım sana beni soracak olurlarsa (bilsinler ki) ben, şüphesiz onlara çok yakınım. (İsterse gönlünden geçirsin.) Bana dua edenin duasına icâbet eder (kabul eder)im. O halde onlar da benim davetimi kabul ed(ip bana itaat et)sinler ve bana iman(da sebat) etsinler. Tâ ki bu sayede doğru yola (kurtuluşa) ulaşmış olsunlar.”
Peygamber Efendimiz sav de "Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman ‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir’ zikr-i cemîlîne devam ediniz." Buyurarak, her daim Rabbimize güven içerisinde olmamızı bize öğütlemektedir.
Pek Muhterem Kardeşlerim!
Nedir dua? Dua, kelime olarak; Allah'tan yardım dileme kastıyla "çağrıda bulunmak, davet etmek", "yardım ve esenlik istemek" anlamlarına gelmektedir. Dua; küçüğün büyükten, acizin kâadirden hacet ve arzusunu talep ve ricası demektir. Peygamber Efendimiz’in sav tarifiyle: “Dua, müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur.” Dua, ibadettir. Darlık zamanında Allah'ın kendisine yetişmesini isteyen kimse, genişlik zamanında çok dua etsin. Genişlik zamanında dua etmek kadar Allah 'a hoş gelen bir şey yoktur. Allah fazl'u kerem sahibidir. Bir adam ellerini O 'na kaldırırsa, onları boş olarak geri çevirmekten utanır."Dua her Mümin için, Rabbine yakın olma, emniyet ve güven içinde bulunma, rahmani bir şifa ve sonsuz bir rahmettir. Ruhlara huzur, akla güç verir. Dua, her türlü zorluklara karşı ilahi bir dirençtir. Dualarımızla kabul olur ibadetlerimiz ve dua ile bağışlanır günahlarımız. Bu yüzden de dua, gönüllerimizin cilası, ibadetlerimizin başı ve sonudur. Dua ile başlarız yeni bir güne ve işlerimize. Dua ile bitiririz günümüzü ve dalarız uykularımıza. Bir hayır işlediğimizde, bir mağdurun duası ile yazılır amel defterimize, bir iyiliği kabul ederken dua ile uğurlarız, iyilik sahibini. Bela ve musibetlerle karşılaştığımızda dua ile sabreder ve katlanırız hayatın zorluklarına. Dua ile karşılarız misafirlerimizi ve uğurlarız yolcularımızı, gidecekleri yere kazasız belasız ulaşsınlar diye. Hülasa hep dua ile karşılarız yeni doğan bebeyi ve uğurlarız ahirete göçen ebediyet yolcumuzu. Ve dua ile hatırlarız, bizi orada bekleyen geçmişlerimizi.
Değerli kardeşlerim !
Duanın önemi hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: (Resûlüm!) De ki: “Dua (ve ibadeti)niz olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar!) Siz ise, (Allah ve Resûlü’nün bildirdiklerini) yalanladınız, bu yüzden (bu günah ve onun) cezası, boynunuza sarıl(ıp yakanızı bırakmay)acaktır.”
Değerli müminler!
Peygamberimiz buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri kendisinden istemeyene gadap eder." "Şüphesiz ki Allah, ısrar ile dua eden kulunu sever" O halde bizlerde, Rabbimizin bize öğrettikleriyle O’na yüreklerimizi açıyor ve diyoruz ki: “Allahım! bize dünyada da iyilik ver ahirette de iyilik ver. Bizi ateşin azabından koru. “Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla geçmiş (din) kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde, iman edenler için bir kin bırakma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen pek şefkatlisin, pek merhametlisin.” “Rabbim! Beni ve neslimden (gelenleri) de namazı gereği gibi kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamı kabul buyur.” “Rabbimiz! Hesabın görüleceği kıyamet gününde beni, annemi, babamı ve tüm mü’minleri bağışla.” “Yâ Hayy u yâ Kayyûm! Rahmetin hürmetine Senden yardım diliyorum; her hâlimi ıslah et ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni nefsimle baş başa bırakma!”
Amin !
Yaşar KAPKARA
VEZİRKÖPRÜ CEZAEVİ VAİZİ
OCAK 2015